29 Nisan 2016 Cuma

An'lar mı, Anılar mı? GERİYE KALAN - Makbule Abalı





Bir Başka Çocuk


Vietnamlı çocuk,
Gözlerinde o çocuksu bakışlar,
Yüzünde o aydınlık, o neşe yok
Kaşların hep böyle çatık, ellerin kenetli
Davranışlarında o rahatlık, o huzur yok
Kauçuk yatakta değil,
Pirinç tarlasında doğdun
Ninnilerle uyumasını değil
Mitralyöz sesleriyle uyanmasını öğrendin
Toplarla, balonlarla oynamasını değil
Kara tabancayla kurşun atmayı
Kazmayla kürekle plajda kum eşelemeyi değil
Babana, amcana mezar kazmayı öğrendin
Seksek oynamayı, birdirbir atlamayı değil
Kıyasıya vurmayı, vuruşmayı
İntikam almayı, kin tutmayı
Yaşamak için yaşatmamayı belledin.


s.67

***



Blog arkadaşım sevgili Makbule Abalı'yı duyarlı blog yazılarından tanır, şiir ve öykülerini okuyup çok beğenirdim. "An'lar mı, Anılar mı? GERİYE KALAN" kitabını edinip okumaya başlayınca, kendimi bambaşka bir dünyanın içinde bulup, neden daha önce okuma fırsatı bulamadığıma hayıflandım. Çünkü okuduğum, sadece bir olguya yönelip, hizmet edip aydınlatan bir roman değildi. İçinde kendimizden çeşitli kesitler bulduğumuz, hepimizden anı fotoğraflar taşıyan, bunları sıkı sıkıya belleğimizde canlandırıp... mıhlayan bir klasik olmasıydı... 




***







Soluklanmak - Yaraları Sarmak...

Yaşam kesintiye uğruyor bazen; sıkıntılar yaşıyor, yara alıyor, bocalıyorsunuz / Savaşmak veya pes etmek kişiye bağlı. Her düşüş yeni bir toparlanmayı gerekli kılıyor / Kendiniz veya yakınlarınız için her hastalık yeni bir pencere açıyor ufkumuzda / Bazen buğulu bir camın ardından, bazen sisli bir aralıktan yeniden bakıyorsunuz / Kendinize, yakınlarınıza, çevrenize... Her şeyi yeniden sorguluyor, yeniden yeniden değerlendiriyorsunuz / Kuru dalların yeniden filizlenmesi gibi yeni düşünceler geliştiriyorsunuz.../ Kasırganın ardından her şeyi yeniden onarmak gibi, yeniden soluk almak / ... / Akıl-beden-ruh sağlığının ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz / Yeter ki BEYİN ve YÜREK zedelenmesin, SEVGİ ve UMUT tükenmesin içimizde...


s.188


***






Bir Alzheimer Hastasıyla Komşu Olmak - ÖYKÜ


"Fatma Teyzeciğim ben zamanında senin çok güzel kahvelerini içtim, bugün içmesek de olur. Hem sen bana o nefis tarçınlı kurabiyelerinden de yaparsın." Fatma Hanım'ın kesik sesi belli belirsiz duyuldu; "Ah canım kızım, tarifleri de hatırlayamıyorum artık. Geçenlerde bir tepsi kurabiyeyi yaktım. Amcan sağken böyle değildim. Onun sevgisi beni koruyordu sanırım. Şimdi neredeyse adımı sorsalar bilemeyeceğim. Geçen gün dolma yaptım, içine pirinç koymayı unutmuşum. Eskiden yarım saatte yaptığım işi şimdi iki saatte zor bitiriyorum." 



s.217 - bir paragraf



***



Makbule hanımın, 2008 Yılı'nın bir Dini Bayram günü, yeni yıl'a çok az bir zaman kala kaybettiği, idealist, yurtsever, çağdaş annesi ışıklar içinde uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun.







***


İnsanoğlunun çocukluktan gençliğe, gençlikten orta yaşa ve yaşlılığa evrilmesini akıcı ve arı bir dille anlatan, bizim neslin anlayabileceği -yaşanmışlık- öykü ve şiirlerini bir dantel gibi çok iyi işleyip, geniş bir perspektiften anlatım güzelliği içermesine ne diyebilirim... İşte bu yüzden, kitapta önemli bulduğum ve altını çizerek yanına notlar düştüğüm sayfa sayısı neredeyse yok denecek kadar az idi.


Kitabın öz-ana teması; "alzheimer" hastası olan, yine kendisi gibi bir eğitimci olan annesinin bu hastalığa yakalanarak geçirdiği evreler ve bu süreçte ailenin doktorla birlikte verdiği vefakar mücadelenin hüzünlü, bir o kadar aydınlatıcı ve düşündürücü bilgileri insanı alıp götürüyor. Rahmetli dayım da aynı hastalığa tutulup rahmetli olmuştu. Bu yüzden, geçmiş yaşanmışlıklarımız-la bir kez daha profesyonelce yüzleşme fırsatı buldum. Sık sık "keşke daha önce okusaydım" dememin bir başka sebebi buydu.



***








Eskimiş Yıllar...


Çeşitli kurumlar, kuruluşlar her yıl bitiminde genel bir değerlendirme yapıp kâr-zarar hesabı çıkarıyorlar. Oysa insanın değerini yıllar belirliyor, yıllar neler kazandırmış ya da kaybettirmiş, yaşam köprüsü hangi değerler etrafında, nasıl şekillenmiş, nasıl bir yol almış... hayatın içinden, ilginç, uzun, ömürlük öyküler belki.../ Birey ya da toplum olarak kendimize sormamız gereken öyle çok soru var ki... Eğitim kurumlarımızda bilgi kazandırmaya çalışırken ne ölçüde eğitebiliyoruz. Çocuklarda hırçınlığın, gençlerde öfkenin nedenlerine ne ölçüde inebildik, cezalarımız ya da ödüllerimiz tutarlı mıydı, öfke kontrolünde ne ölçüde başarılıydık?


s.108 - küçük bir kesit.


***





Kitaptan daha fazla alıntı yapıp,en iyisi bütün kitabı anlatmayayım. Böylece yeni okuyuculara haksızlık olmasın ama son bir cümle almadan geçemedim :


"Deniz kenarında denizdeki dalgaların sesi,denize yansıyan ışıklar, sudaki yakamozlar dünyanın kirliliğinden bizi uzaklaştırıp içimize umut salmaz mı?



Evet, sevgili Makbule hanım; denizden yansıyan ışıkları ve dalga seslerini duyumsamak... tıpkı bir annenin bebeğini hissedip, duyumsaması gibi... ve annenin o masum bebeği zaman zaman o dipsiz kuyudan çıkarıp nefes almasına ve bilgeliğine izin vermesi gibi... hepimizin içine umut salmaz mı?



***





Türk Edebiyatı'na yaptığı katkı için Makbule hanıma tekrar sonsuz teşekkürlerimi sunar ve okumayanlara şiddetle tavsiye ederim... Alzheimer Derneği'ne yapacakları katkı ötesinde...


---

Mehmet Osman Çağlar
29 Nisan 2016

10 yorum:

  1. Hayatım boyunca kitaplar can dostlarım oldu. Görev değişimi nedeniyle bir yerden bir başka yere taşınırken önce kutu kutu kitaplarımı yerleştirirdim. Yıllar sonra üstünde adımın yazılı olduğu bir "ilk kitap" benim için çok büyük mutluluk oldu. Çocuğunuz gibi benimsiyorsunuz kitabınızı. Onunla ilgili paylaştığınız her düşünce haz veriyor insana, güç veriyor, motive ediyor, içinizde yeniden yazma isteği doğuruyor. Tıpkı Mehmet Osman Çağlar Arkadaşımın kitabımla ilgili değerlendirmesini okuduğum
    zaman duyduğum büyük heyecan ve coşku gibi...
    Titiz bir bakış açısıyla, derinlemesine bir gözlem yeteneği beni de kitap üzerinde yeniden uzun uzun düşünmeye yöneltti. Mehmet Bey bölümlerden öyle etkileyici pasajlar yakalamış ki sanki ben de Onunla birlikte yeniden analiz ettim kitabı. "Geriye dönüp" an'ları, anılar'ı yeniden değerlendirdim adeta.

    Güçlü kalemiyle; duyarlı, ince bir yaklaşımla, düşünerek, hissederek, emek harcayarak, yazarak bu değerli paylaşımı okuma fırsatı verdiği için Mehmet Bey'e yürekten teşekkür ediyorum.
    Ailenizle birlikte sağlıklı-mutlu günler diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplar, benim de her zaman can dostlarım oldu. Hatta en son Mersin'e taşınırken nakliye firması deposunda çalınan birkaç koli kitabım için çektiğim üzüntüyü tahmin edebilirsiniz, çünkü yarısından çoğu eski klasikler idi. Bunların içinde, şimdi temini çok zor gözüken 1960'lı yıllara ait Varlık Yıllığı kitapları da vardı ve benim için antika değerinde idi...

      Kendi çapımda mütevazi bir şeyler karalamaya çalışan biri olarak, yazmak eyleminin ne anlama geldiğini ve kitap tanıtımı için yapılan dost yazılarının aynısını yaşadığımı söyleyebiliyor ve duyduğunuz hazzın aynısını hissettiğim için, zaman zaman onları okumaktan kendimi alamadığımı bilmenizi istiyorum.

      Aslında kitabınız ile ilgili yazarken ve derin anlamların içinde kaybolurken ne kadar titiz bakış açısıyla yansıttığımı, daha iyisini yazabilir-miydim diye düşünmeden edemedim doğrusu. Ama gerçekten sizi geriye döndürüp, yeniden değerlendirmenize sebep olduysam ne mutlu bana. Kitabınız o kadar akıcı ve güzeldi ki, yazımı bitirdikten sonra sanki bir şeyler hep eksik kalmış gibi geldi.

      Sizin gibi güçlü ve duyarlı bir kalemin ikinci kitabının çıkacağını umuyor ve tahmin ediyorum. Ayrıca yolu buradan geçen herkese kitabınızı okumanızı tekrar öneriyorum. Asıl ben size böylesine bir kitapla buluşmamıza neden olduğunuz için teşekkür ediyorum Makbule Hanım.

      Sevdiklerinizle sağlıklı, mutlu günler ve hafta sonları diliyorum.

      Sil
  2. Blog dünyasından tanıdığımız değerli dostumuz Makbule Abalı'nın, kaleme aldığı "Geriye Kalan", 'An'lar mı, Anılar mı?' kitabı benim için de çok hoş bir anı oldu. Çünkü ben de kitabı okurken, bu soruyu sordum durdum kendime..

    Akıcı üslubu, duygu yüklü, düşündüren kalemi ve özellikle 'Alzheimer' hastalığı ile mücadele edenler için de rehber niteliğindeki kitabın, ayrıca sosyal bir amaca hizmet ediyor oluşu 'Geriye Kalan' kitabını daha da değerli kılıyor.

    Edebiyatımıza yapmış olduğunuz bu katkı ve emekleriniz adına size bir kez daha teşekkür ederim Makbule Öğretmenim..'Geriye Kalan' kitabını tüm okurlara öneriyorum. Size ve ailenize sevgi ve esenlikler dilerim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve... bu güzel tanıtım adına size de çok teşekkür ederim Mehmet Bey. Bu arada ben de, diğer okurlar gibi romanınızı merakla beklemekteyim...final yakın mı?..yoksa zamanı daha var mı? hikâye nerede biter?..'nokta' ne zaman konur? bunu en iyi (('yüreğinizin sesi' bilir;)) siz bilirsiniz, kolay gelsin diyor, size ve ailenize iyi hafta sonları diliyorum..Esenlikle...

      Sil
    2. Mehmet Bey, izninizle Esin Arkadaşımıza ve Müjde Arkadaşımıza ben de sizin sayfanızda teşekkür etmek istiyorum. Öyle güzel, anlamlı cümlelerle beğenilerini ifade etmişler ki. Sorumluluğumun arttığını hissediyor, daha büyük bir çabayla çalışma ihtiyacını duyuyorum.
      Dostluğunuza tekrar çok teşekkür ederim.
      İyi ki sizleri tanımışım.

      Sil
    3. İzin ne demek Makbule Hanım. Sizi tanıdığımız için asıl biz çok şanslıyız. İyi ki yazıyor ve ürettiklerinizi bizimle paylaşıyorsunuz. Bunun için tekrar teşekkür ediyorum.

      ---

      Ve Esin hanım, size de değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Romanım derseniz, daha önceki keşkelerle dolu ilk kitabımdaki aceleciliğim-den kaynaklanan hataları yapmama adına daha temkinli gidiyorum. Romanın yüzde 95'i bitti diyebilirim. Ancak iyi bir yayınevi veya sponsor bulmak, ve bazı son şiirlerime bölüm açmak için yıl sonu veya 2017'nin hemen başı olabilir diye düşünmekteyim. Size ve ailenize güzel bir hafta sonu dileklerimle esen kalın.

      Sil
  3. Sevgili Makbule hanımın kitabını henüz alamadım ama ilk fırsatta alacağım, bu kadar güzel, değerli bir anı kitabı mutlaka kitaplığımda bulunmalı. Annesinin mekanı cennet olsun:( Allah sevgili arkadaşıma sabırlar versin :(
    Çok güzel ve detaylı bir tanıtım olmuş Mehmet bey, elinize sağlık sizin de. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makbule Hanım'ın kitabını henüz okumamak edebiyat adına büyük eksiklik. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim Müjde Hanım.

      Teşekkür eder, size de güzel hafta sonları dilerim.

      Sil
  4. Bugün Makbule hanımın son yazısını tekrar okumak üzere ziyaret ettiğimde, eski yazılarına da bakmalıyım dedim. Bu yayına geldim. Hayranlıkla okudum Mehmet bey, hem kitabın tanıtımını ve Makbule kardeşimin ne kadar değerli bir insan olduğunu sizden de duymak beni çok mutlu etti. Sizi bu yayından ötürü kutluyorum. Romanınızı dilerim çıkartmışsınızdır. Yayınevi arayışı zor bir süreç. Umarım dilediğiniz gibi olmuştur her şey. Makbule hanımın kitabını hemen sipariş edeceğim. Selamlarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makbule Hanımın kitabını büyük bir keyif ve ilgiyle okudum. Dolayısıyla tanıtım yazısı hazırlamak çok kolay oldu. Sizin de beğeneceğinizden şüphem yok.

      Benim 250 sayfalık "Son Güz Fırtınası" romanım, sponsorum tarafından maalesef sansüre uğrayarak 100 sayfa olarak Nisan ayında yayımlandı. Yorumunuza teşekkür eder, esenlikler dilerim.

      Sil